Daha önce de bazı önemli ifadeleri medyaya yansıyan Aydın, sonradan kendisini “İslam Devleti” olarak tanımlayan Irak-Şam İslam Devleti örgütünün sözcüsü Ebu Muhammed el Adnani ve yardımcısı Ebu Muhammed el Furkan’ın grubunda “ideolojik alandan” görevli kişiydi. Türkiye’den IŞİD örgütüne girenlerin başında geliyordu. 2015^te Er Sefter Taş’ın kaçırılması sonrasında IŞİD adına Milli İstihbarat Teşkilatı ile konuşmaya giden üç kişilik ekipte olduğunu iddia ediyor.
İlyas Aydın’a yönetilen ilk soru “IŞİD bitti mi?” oldu
Aydın yanıtına, dünyada bazı bölgelerin örgüt için kullandığı “hastalık” ifadesine gönderme yaparak başladı:
“İslam Devleti’nin Irak ve Suriye’de kayıtlı 120 bin askeri vardı. İşlerin kötü gittiğini görenler ya da anlaşmazlığa girenler kaçtı. Belki 10 bini gitti. 10 bini de öldü. Hadi diyelim yarısı öldü. 7 bini Rojava’da. Nerede olduğu belirsiz 20-30 binin üzerinde adam var. Yayıldılar; hastalık yayıldı…”
“İdeolojisi olan bir hareketiz. Bizimle çıkmadı ortaya. 1400 yıllık tarihe bakın. Burada tutulan 70 bin kadın ve çocuğun hepsini öldürseniz de bu hareket bitmez. Onlarla başlamadı ki, onlarla bitsin. Bunun kökeni var.”
İlyas Aydın’a göre Türkiye’den IŞİD’e katılanların sayısı 5 bine yakın. Bunların yarısı öldü, 500 kadarı yakalandı. Aydın, aralarında pişman olanlarında, sadık kalanlarında olduğunu dile getiriyor. Suriye’ye 2014’te El Rai/Elbeyli tarafından geçtiğini söyleyen Aydın, Türkiye’de IŞİD’in “hudut emirliğinin” sorumlusu olan büyük bir ekibin olduğunu söylüyor.
“CIA bizi en çok kullanan istihbarattı”
İlyas Aydın’ın açıklamalarına göre 20 Temmuz 2015’teki Suruç patlamasından sonra geçişler kalıcı olarak kesildi. Konuyla alakalı olarak konuşmaya devam eden Aydın;
“Suruç patlaması İslam Devleti ile Türk devleti arasındaki siyasetin olumsuz değişmesi bakımından bir milattı. Savaş içerisinde kendisi bir şey yapmaktan aciz kalan taraflar bizi oyuna yedek oyuncu olarak sokuyorlar. Yürüttüğümüz savaşı kendi maslahatlarına uygun gördükleri için bize göz yumuyorlar. Bu Türkiye’ye has değil; Amerika, Rusya, hepsi içinde. Bu nedenle bizler dünya istihbarat servislerinin gayrimeşru çocuklarıyız.” ifadelerini dile getirdi.