
Toksinler, vücut için zararlı olan herhangi bir madde veya element olarak tanımlanır. Aslında vücudumuzun normal hücresel metabolizması vücudu toksinlere maruz bırakır, yani bu doğal bir olaydır. Sağlığımızın korunması için vücudumuzun bu toksinlerden arındırılması gerekmektedir. Vücudumuz doğal olarak toksinlere maruz kaldığı gibi bu toksinlerden doğal yollarla kurtulmamızı sağlayan çeşitli sistemlere sahiptir. Ancak bugün yaşadığımız çevre, doğal olarak maruz kalacağımız toksinlerden çok daha fazla miktarda toksine maruz kalmamıza neden olmaktadır. Çevre kirliliği, stresli yaşam, hareketsizlik ve sağlıksız beslenme gibi faktörler vücudumuzu daha fazla toksine maruz bırakır. Sağlığımızın korunması için vücudumuzun bu toksinlerden arındırılması gerekmektedir. Vücudumuz, toksinlerin depolanmasını ve hastalıkların oluşmasını önlemek için birçok toksin atılımı yollarına sahiptir.
Toksinlerin Zararları Nelerdir?
Toksinler vüdumuzdan atılmazsa birikmeye başlarlar ve atılması için daha fazla çabalayan vücudun doğal fizyolojik işlevlerini bozarak hastalıklara yol açar. Toksin birikimi ayrıca serbest radikallerin oluşumuna da yol açabilir. Serbest radikaller, vücutta doğal olarak meydana gelirler, ancak toksinlerin birikmesiyle protein, DNA ve hücre zarlarına saldırarak doku tahribatına neden olan son derece reaktif, son derece kararsız kimyasal bileşiklerdir. Aşırı serbest radikal hasarı çok sayıda zarar veren duruma yol açar, yaşlanmayı hızlandırır ve kanserin gelişimine yol açar.
Toksin birikmesi vücutta iltihaba yol açar. Bu, vücudun istenmeyen toksinlerden kurtulmasına yönelik bir girişimdir. Enflamasyon vücut için koruyucu olsa da, kronik enflamasyon oldukça yıkıcıdır ve çeşitli hastalıklara neden olur.
Vücutta Toksin Atılımı Hangi Yollarla Olur?
Toksin atılımında en önemli rolü üstlenen organ karaciğerdir. Bazı toksinler, birincil toksin atılımıyollarından direkt olarak atılabilir, diğerleri önce karaciğer tarafından dönüştürülür ve hangi kanalla atılacaksa oraya yönlendirilir. Karaciğer, bir dizi reaksiyona girerek bazı toksinleri suda çözünebilir bir formata dönüştürerek nefes alışverişiyle, terleyerek ya da idrarda atılabilir hale getirir. Diğer toksinleri bağırsak yoluyla atılımını desteklemek için safra ile yağda çözünebilir bir forma dönüştürür. Bu reaksiyonlar ile karaciğer, toksinlerin dönüştürülmesinde ve vücuttan atılımında büyük rol oynar ve bu süreçlerde hayati bir organ olarak işlev görür.
Toksin atılımında ana kanalların hepsinde bedenin dışına doğrudan erişim vardır. Bunlar normal bedensel reaksiyonlar ve atılım arasında bir geçiş noktasıdır. Altı ana kanalın hepsinin en uygun şekilde işlevlerini sürdürmesi sağlığımız açısından çok önemlidir.
Böbrekler: Mesanenin ana işlevi idrarı depolamak ve atılmasını sağlamaktır. İdrar sistemi, toksin atılımından sorumlu birincil sistemdir.
Bağırsaklar: Bu kanal, vücuttan toksinlerin giderilmesinde önemli bir yoldur. Yiyecek yutulduğunda sindirim kanalından geçer ve sürekli olarak parçalanır ve besin maddeleri yol boyunca sindirilir ve emilir. Vücudun kullanamadığı şey dışkıda ortadan kaldırılır. Dışkıda toksinler ve atıklar ortadan kaldırılır, böylece vücudu toksik birikimden korur.
Cilt: Deriden toksinlerin yok edilmesi terleme ile sağlanır. Egzersiz, sıcaklığın artamsı ile uyarılan ter, vücudun yağ veya yağ dokularında depolanan toksinlerden kurtulmasının bir yoludur.
Ses: Bedenin duygusal toksinlerinin atılımı için önemli bir yoldur. Sesle gerçek duyguların ve organik hislerin ifadesi, bedenin duyguları ifade etme ve serbest bırakma fırsatını verir. Olumlu ya da olumsuz olan duyguların doğru şekilde salınması, vücut için toksin atılımının önemli bir parçasıdır.
Mensturasyon: Kadınlar için birincil toksin atılım yoludur. Aylık olarak kadınlara toksinleri vücuttan atmak ve yok etmek için ek bir fırsat verilir. Kan ve rahim astarı döküldüğünde, vücut istenmeyen atıkları ortadan kaldırabilir. Koyu, ağır ağrılı adet kanaması, sistemdeki aşırı toksinlerin bir belirtisidir. Menstruasyon, vücudun her 28 günde bir döngü yaptığı doğal, ağrısız bir süreç olmalıdır.