Yeni doğmuş yavruların beslenebilmeleri adına gerekli olan tüm besin öğelerini içeren, kendine has tat ve kokusu olan bir sıvı olan sütün önemi sağlık açısından çok önemlidir. İlk günlerinde annelerinin sütüyle beslenen bebeklere, daha sonraları hem anne sütü hem de hayvan sütleri verilebilir. Süt, bebeklerin narin vücutlarını sağlamlaştırmaları yanında güçlendirir. Canlı organizmanın, gelişmesi ve hayatını devam ettirebilmesi açısından gereken tüm bileşenlerin hemen hepsi bunun içinde yer alır. Süt proteinleri, yaşam için büyük önem taşıyan eksojen aminoasitlerin tümünü içermesi açısından yüksek bir biyolojik değere sahiptir.

Organizma tarafından kolay bir şekilde sindirilebilen bu aminoasitler daha da gelişebilmesi açısından organik ve anorganik maddeleri de beraberinde bulundurur. Kalsiyum, fosfor ve B2 vitamini açısından oldukça zengin olan süt, yaşamsal faaliyetler olarak gerekli olan mineral madde ve yağ asitlerini de bulundurur. Tabiatta sadece sütte bulunan laktoz çocukların zihinsel gelişimi için oldukça önemlidir. Laktoz, bağırsakta mineral maddelerinin emilimini arttırmanın yanı sıra ortam asitliğini arttırarak istenmeyen bakterilerin gelişimini önlemeye yardım eder.

Çeşitli hayvan sütlerinin tek başlarına veya birlikte peynir mayası adı verilen enzimlerle pıhtılaştırıldıktan sonra, oluşan peyniraltı suyunun ayrılması ve pıhtının şekillendirilerek tuzlanması ile elde edilen bir ürün olan peynir sofraların vazgeçilmezlerinden biridir. Burada dikkat edilmesi gereken nokta peynir üretiminde kullanılan mayanın kaynağı olarak bilinir.

Peynir mayası bir enzimden ibarettir. Bu enzim üç farklı kaynaktan elde edilebilir. Enzim hayvansal kaynaklı, bitkisel kaynaklı veya mikrobiyal kaynaklı da olabilir. Peynir teknolojisinde en çok kullanılan enzimatik pıhtılaştırıcı rennindir. Rennin kimosin olarak da bilinmektedir.