
Yaklaşık 25 yıl boyunca aralıksız olarak Kafkasya ve Rusya arasında gerçekleşen savaşlarda Rus ordularını geri püskürtmede olağanüstü gayret gösteren bir halk kahramanı olarak anılan Şeyh Şamil oldukça tanınmış bir isimdir. Şeyh Şamil, yaşadığı dönemler içerisinde Kafkasya topraklarını başka devletlerin esaretine girmekten kurtarmaya çalışan ve bunun için varını her şeyini ortaya koyan bir halk kahramanıdır.
Kafkas Kartalı : Şeyh Şamil Kimdir?
Şeyh Şamil, ülkemizde “Kafkas Kartalı” adıyla da anılmakta ve küçük yaşlarından itibaren kendi gibi yaşıtlarından farklı olarak büyümeye çalışan Şeyh Şamil, küçüklüğünde ise Şeyh Cemalettin Gazi Kumuki’den dersler görmüş ve bu aldığı dersler kendisinin İslami birleştirici olmasının yanı sıra düşüncelerinin artmasına ve Nakşibendi tarikatı içerisinde kendisine çok daha iyi bir yer bulmasına neden olarak onu bir halk kahramanı haline getirmiştir.
Dağıstan olarak bilinen kuvvetli bir topluluğun Rus Çarlığı’na karşı girdiği savaş sırasında Çeçenya’da bulunarak savaşa desteğini sürdürmeye devam eden Şeyh Şamil, esasen bu desteğini ilk olarak 1859 yılında Rusya’nın ülkesine karşı çok fazla ekstra bir güç kullandığını gördükten sonra ortaya koymuştur. Kendisinin de bir müdahalede bulunması gerektiğini hissettikten karar veren Şeyh Şamil tamamen bunun arkasında durmaya özen göstermiştir.
Şeyh Şamil’in Düşünceleri ve Tecrübeleri
Şeyh Şamil, durum böyle gittiği anladığı süre içerisinde kendi ülkesi olarak maalesef savaşı kaybederek bitik bir hale geleceğini anladığı durum içerisinde buna bir son vermek isteyerek ilk olarak Çarlık Rusya yetkilileri bir görüşme gerçekleştirir. Devletlerin şanına yakışır bir şekilde silah bırakma yolunu tercih yoluna gitmelerine yardımcı olan Şeyh Şamil, bu dönemden sonra gittiği her yerde kendisine duyulan saygıyı arttırmıştır. Şeyh Şamil’in savaşın bitmesi için gittiği Rus Çarı 2. Alexander’ın sarayında, 2. Alexander onu gayet olgun ve nazik karşılar. Hatta karşılamada kılıcını bile kuşanmayarak Şeyh Şamil’e olan saygısını dile getirdiği bilinir.
Şeyh Şamil, her zaman İslam’ın peşinden gitmiştir. Ülkesinin topraklarını savunmak maksadıyla yaptığı her davranışta inanışları. uğruna hareket etmekten hiç çekinmemiştir. Bu uğurda çevresindeki her şeyin karşısında durmuş ve bedel ödemeye hazır halde yaşantısını sürdürmeye devam etmeye karar vermiştir.
Kendisinin annesini çok sevdiği bilinmekle beraber annesiyle alakalı bir durum da başından geçince inandığı ve sevdiği değerler uğruna neler yapabileceği çok net bir hale gelmiştir. Savaşın devam ettiği süre içerisinde kendisine sürekli halktan “artık teslim olalım, savaşı teslim olarak sonlandıralım” gibi uyarılarda bulunmuşlardır. Şeyh Şamil o anda inanılmaz öfkelenerek savaş hakkında her kim ki teslim olmak adına bir iddiada bulunursa ona kırbaç cezası verilmesi gerektiğini salık vermiştir.