Ramazan ayı diğer aylardan farklı olarak açlık ve susuzluk ile kişinin beslenme düzeninde değişiklik meydana getirmektedir. 11 ay boyunca yeme ve içme düzeni aşağı yukarı aynı olan birey için bedenin bu duruma alışmasında çeşitli zorluklar ortaya çıkabilmektedir. Bu nedenle Ramazan ayı beslenmesine özellikle dikkat edilmesi gerekmektedir.
2018 yılı Ramazan ayı içerisinde ortalama olarak oruç süresi 16 saat olup, mevsimden dolayı bu süre giderek uzayacaktır. Sürenin bu kadar fazla olması da beslenme üzerine daha fazla önem verilmesini gerektirmektedir. Aksi halde ufak sağlık problemlerinden ciddi sağlık problemlerine varan çeşitli sağlık sorunları ortaya çıkacaktır.
Ramazan ayı sebebiyle uzun süreli açlık durumları metabolizmanın yavaşlamasına, vücudun susuz kalmasına ve kan şekeri seviyesinin düşmesine yol açmaktadır. Bu nedenle oruçlu bireylerde çoğu zaman zihin bulanıklığı, tansiyon değerinde düşmeler ya da tahammül seviyesinde azalmaya bağlı olarak sinirlilik görülebilmektedir. Diğer taraftan oruç tutarak beden temizlenmesi, arınma ve de manevi duygularda artış sağlanmaktadır.
Oruç tutacak olan bireyin öncelikle sahuru atlamaması mutlaka sahur yapması gerekmektedir. Çünkü sahur dengeli yapılırsa eğer bireyin gün içerisinde susuz ve aç kaldığı saatleri ciddi şekilde azaltacaktır. Fakat sahurda asıl önemli olan bireyin nasıl bir beslenme tarzına sahip olduğu ve beslenme tarzına uygun beslenip beslenmediği olacaktır.
Sahurda nasıl beslenmeli?
Sahurda kahvaltı tarzında beslenmek, bedenin alışkın olmadığı bir zaman diliminde hafif besinlerin tüketilmesini sağlayacağı için bu durum metabolizmayı çok rahatlatır. Sağlıklı bir sahur menüsü içerisinde az tuzlu besinlere yani az tuzlu peynir, zeytin tercih edilmelidir. Aşırı tuzlu tüketilen şarküteri ürünleri gün içerisinde hararete sebep olacaktır. Sahurda birkaç tane ceviz ve fındık yemek zindelik verir.
Sahurda tüketilebilecek olan gıdalar,
Süt, yumurta, domates, menemen, omlet, pilav, çorba, tam buğday ekmeği, çay, incir üzüm ve posalı meyveler rahatlıkla tüketilebilir. Bunun haricinde zeytinyağlılar, omlet, pilav, çorba çeşitleri sıklıkla tüketilen yemekler arasında yer almaktadır. Burada asıl önemli olan oruçluyken tok tutabilecek ve beslenme düzenine ters gelmeyen gıdaların tüketilmesidir. Çünkü 11 ay boyunca devam eden düzenli beslenme alışkanlığı, Ramazan ayı dolayısıyla değişiklik göstermektedir.
Oruç tutan hamilelerin ise beslenmelerine ekstra dikkat etmeleri hamilelikte oruç detayları hakkında bilgi sahibi olmaları gerekmektedir.
İftarda nasıl beslenmeli?
Ortalama olarak 16 saat aç kalan bir mide söz konusu olduğunda ilk öncelik orucun adım adım açılması olmaktadır. Aksi taktirde mide krampları, kalp sıkışması, tansiyon yükselmesi gibi şikayetler ortaya çıkmaktadır.
İftar açarken, iftarı iki etaba bölmek daha rahat beslenmeyi sağlayacak ve yukarıdaki şikayetlerin görülmesine engel olacaktır. Öncelikle ilk etapta hurma ve buna benzer posalı meyve tüketerek gün içerisinde düşen kan şekeri kontrollü bir şekilde arttırabilir. Ardından bir miktar su ve çorba ile devam edilebilir. Çorbadan sonra bir süre dinlenip sonra salata ve diğer yemekler yavaş yavaş tüketilmeye devam edilebilir. Fakat burada yine dikkat edilmesi gereken tıka basa yemek yememek olacaktır. Özellikle iftar yemek önerilerinde çorbalar, sebze yemekleri ve ayran beslenme için doğru seçimler olmaktadır.
