Diş eti ve alveolar kemiğin (dişin çevresini saran kemik) hastalık belirtilerini gösteren birkaç belirti bulunmaktadır. O belirtiler şu şekildedir:

• Diş eti kanaması
• Diş etlerinin kızarması
• Dişlerin hareketli olması
• Çiğneme sırasındaki rahatsızlık
• Tahriş olmuş diş etleri
• Dişler arasındaki diş eti kaybı
• Ağız kokusu

Tüm bu belirtiler periodontal hastalık belirtileridir ve tedavi edilmediği taktirde genel sağlığı da etkileyebilir.

Diş Eti Hastalığının Risk Faktörleri

Diş eti hastalığı, ağızda zararlı oral bakterilerin aşırı varlığı ile beliren iltihaplı bir durumdur. Her ne kadar bütün bakterilerin zararlı olduğunu düşünmek eğiliminde olsak da, çoğunluk değildir. Ortalama sağlıklı ağızda bulunan 350 bakteri türünün %95'inden fazlası zararsız veya yararlıdır. Bununla birlikte, kötü mikroorganizmalar dengesi bozulmuş bakterilerin artmasıyla bozulduğunda, dişlerde ve diş hattı boyunca plak oluşmaya başlar. Plak birikimi diş etlerinin iltihabına neden olur ve sıklıkla şişme, kızarıklık, ağrı ve kanama ile sonuçlanır. Diş eti hastalığının bu ilk safhasına diş eti iltihabı denir ve bu durum uygun bakım ile tamamen tersine çevrilebilir. Bununla birlikte tedavi edilmediği takdirde, diş eti iltihabı, periodontite yol açabilir.

Diş eti hastalığı risk faktörleri söz konusu olduğunda bu durumları şu şekilde açıklayabiliriz:

• Yaşam biçimi: Günlük yaşantınızda yaptığınız seçimler, bedenlerinizin çalışma biçimini etkiler. Besin açısından sağlıklı bir beslenme düzeni, egzersiz, sigara kullanmaktan kaçınma ve alkol tüketimini sınırlama gibi sağlıklı seçimler yaparken bağışıklık sistemi gelişir. Tersine, bu sağlıklı alışkanlıkları ihmal etmek hastalık için olgunlaşmış bir ortam yaratır. Uzun süre alkol kullanım bozukluğu ağız sağlığına son derece zararlıdır, sigara, diş eti hastalığı için önlenebilir en büyük risk faktörüdür . Periodontal hastalığa katkıda bulunan diğer faktörler arasında dengesiz bir beslenme ve psikolojik stres yer alır . Diş eti hastalıklarını önlemek söz konusu olduğunda sağlıklı bir yaşam tarzı, düzenli diş fırçalama, diş ipi ve diş hekimine rutin ziyaretler en iyi savunmadır.
• Yaş: Diş eti hastalığının başlangıcı 35 yaş ve üstü  erişkinlerde en yaygındır.
• Kadınlarda hormonal değişiklikler: Kadınlar yaşamları boyunca hormonal değişiklikler yaşarlar. Menstrüasyon, hamilelik ve menopoz dönemindeki hormonal dalgalanmalar ağız sağlığını etkiler.
• Tıbbi koşullar: Araştırmalar, şeker hastalığı, kalp hastalığı, ve HIV / AIDS gibi sistemik hastalıkların diş eti hastalığının gelişme riskini arttırdığını gösteriyor. Zayıflamış bağışıklık sistemleri enfeksiyona çok daha duyarlıdır.

Diş Eti Hastalıklarının Tedavisi

Bu hastalıkları tedavi etmeden bırakmak ve gelişmelerine izin vermek genel sağlığınızın bozulmasına neden olabilir. Aynı zamanda, kalp krizi veya felç gibi kardiyovasküler hastalıklar veya  diyabet gibi metabolik hastalıklar için gerçek bir risk faktörü olarak bilinmektedir.

Ayrıca, periodontal hastalıkların gelişimi , uzun vadede, diş kaybına  veya  implantların reddine neden olabilir . Bununla birlikte, periodontal hastalıklar  zamanla tespit edilirse,  başarıyla tedavi edilebilirler. Bazı durumlarda, kayıp kemik ve çekilen diş etleri bile  uzmanlar tarafından ele alınması durumunda çok iyi bir tedavi ile eski haline getirilebilmektedir.

Periodontal tedavi yöntemlerinin arasında şu uygulamalar bulunmaktadır;

• Kazıma: Ağızda bakteri oluşumunu ortadan kaldırmak için uygulanır.
• Periodontal cerrahi: Diş etlerinde daha derinde bulunan bakterileri ortadan kaldırmak için kullanılır.
• Rejeneratif cerrahi: Diş eti hastalıkları nedeniyle kayıp kemiğin iyileştirilmesi için, kemik büyümesini teşvik eden dolgu malzemeleri yerleştirilerek uygulanır.
• Periodontal estetik cerrahi: Diş eti hastalıklarının neden olduğu estetik kusurların iyileştirilmesi amacıyla uygulanan cerrahi yöntemdir.

Diyabet ve Diş Eti Hastalığı Arasındaki Bağlantı

Diyabet, pankreasın yetersiz miktarda insülin ürettiği veya hücreler üretilen insüline cevap vermediği zaman tanı koyulan bir hastalık grubudur. Diyabet tip 1 ve tip 2 diyabet olarak adlandırılabilir. Her iki diyabet türü için de yüksek kan şekeri seviyesi vardır.  İyi oral sağlık özellikle diyabetli insanlar için önemlidir, çünkü oral enfeksiyonlarla mücadele yetenekleri tehlikeye girer. Diyabet hastaları, diş kayıplarına neden olabilecek ciddi diş eti hastalığının gelişimi için diyabetik olmayanlardan daha hassastır. Araştırmalar, oral sağlık ile şeker hastalığı arasındaki ilişkinin devresel olduğunu öne sürüyor.

Çeşitli oral sağlık sorunları diyabetle ilişkilidir. Diyabet hastaları sıklıkla ağız ülseri, çürükler, ağız kuruluğu gibi sorunlardan muzdariptir. Diş eti hastalığı, her zaman ağrıya yol açmadığı için fark edilmeyebilir. Bununla birlikte, diyabetlilerin izleyebilecekleri uyarı işaretleri şunlardır;

• Kırmızı, kabarık veya yumuşak diş etleri.
• Çekilen diş etleri.
• Diş etleri ve dişler arasında boşluk.
• Isırma sırasında dişlerin birbirine nasıl uyum gösterdiği konusunda gözle görülür değişiklikler.
• Sürekli dişlerin kayması veya gevşemesi.

Yukarıdaki belirtilerin herhangi biri diş eti hastalığının varlığına işaret edebilir. Diş eti hastalığının ilerlemesini önlemenin en iyi yolu, bu belirtilerden herhangi biri görüldüğü anda bir diş hekimini ziyaret etmektir.

Doğru kan şekeri seviyelerinin korunması, sağlıklı bir ağız ve iyi genel sağlık için gereklidir. Kontrollü kan şekeri seviyeleri, zararlı oral bakterilerin gelişmesine ve diş etlerinde ve dişlerde tahribat yaratmasını önlemeye yardımcı olur. Başarılı bir ağız bakım rutininin bazı temel bileşenleri şunlardır;

• Antimikrobik diş macunu ile günde en az iki kez fırçalama
• Alkolsüz antimikrobiyal bir ağız gargarası kullanımı
• Günlük diş ipi kullanımı

Hamilelikte Diş Etlerinin Kanaması Normal Mi?

Kanama geçiren, hassas diş etleri gebelikte sık görülür. Gebelik hormonları, diş etlerinizin şişmesine ve iltihaplanmasına neden olabilir, böylece dişlerinizi fırçalarken veya temizlik yaparken diş etleri daha kolay kanamaya başlarlar.

Diş etleriniz kanasa bile sürekli dişlerinizi fırçalamanız bu sorunu çözmenize yardımcı olacaktır. Diş etleriniz kanıyor diye dişlerinizi fırçalamaktan vazgeçmemelisiniz. Yumuşak bir fırça kullanın ve diş etleriniz sık kanıyorsa hassas dişler için uygun olan bir diş macunu seçin. Fırçalamadan sonra durulama yapmayınız, çünkü bu diş macununun etkisini azaltacaktır.

Dişlerinizi örten plaklar, tükürük ve bakteri oluşumuna neden olarak diş etlerinizi kanamaya daha yatkın hale getirebilir. Plak yapısını azaltmak için şunları uygulayabilirsiniz:

• Diş hekiminizi düzenli olarak görün.
• Dişlerinizi mutlaka iki dakika fırçalayın. Diş minenizi korumak için fırçalamadan en az bir saat öncesinde ve sonrasında herhangi bir şey yiyip içmemeyi deneyin.
• Zamanlayıcısı olan, küçük, dönen, titreşen şarjlı bir elektrikli diş fırçası kullanın. Bunlar plakların azalmasında ve diş etlerinin şişmesinin engellenmesinde oldukça etkilidir. Aynı zamanda dişlerinizin arasında biriken plak ve yemek artıklarını temizlemek için haftada en az 3 kere diş ipi kullanmanız da önemlidir. Dişlerinizin arasına yerleşen yiyecek ve plakların çıkarılmasına yardım etmek için dişler arası fırçalar da kullanabilirsiniz.
• Sigara içiyorsanız, derhal bırakın. Çünkü sigara, hem hamilelikte bebek ve sizin için çok zararlıdır hem de diş eti hastalığının oluşmasında etkilidir.
• Şeker hastalığınız varsa  kan şekeri seviyenizi kontrol altında tutun ve kontrol için düzenli olarak diş hekiminize gidin. Diyabet hastalarında diş eti iltihabı ve diş eti hastalığı daha sık görülür. Diş eti hastalığının tedavisi kan şekeri düzeylerini iyileştirmeye yardımcı olabilir ve kan şekeri kontrolünün iyileştirilmesi diş eti sorunlarını iyileştirebilir.