NAVİGASYON
Mol gebelik durumu, halk arasında “üzüm bebeği” olarak bilinmektedir. Bu gebelikte, döllenme sürecinin gerçekleşmesine rağmen, bazı nedenlerden ötürü, embriyonun kromozom diziminde anormallikler görülür. Bunun sonucunda da anne adayı mol gebelik durumu ile karşı karşıya kalır. Peki mol gebelik nedir? Mol genelik belirtileri ve tedavisi hakkında tüm detayları yazımızda bulabilirsiniz…
Mol gebelik durumunda, embriyo ya da plesanta oluşumu gerçekleşir. Gelişen embriyo ya da plesenta, tutunduğu bölgede kitle oluşumuna neden olur. Oluşan bu kitleye “mol hidatiform” adı verilir. Bu kelime, “Yunancada Üzümsü anlamına geldiği için”, mol gebelik sorunu aynı zamanda üzüm gebeliği olarak adlandırılmaktadır. Sorunsuz bir hamilelik sürecinin başlaması için, yumurta ve spermin 23 adet kromozom içermesi gerekmektedir, ancak kimi zaman kromozom sayılarında anormallikler oluşmakta ve hamileliğin başlangıcında aksaklıklar görülmektedir.
Bu gebelikte, döllenme sürecinin gerçekleşmesine rağmen, bazı nedenlerden ötürü, embriyonun kromozom diziminde anormallikler görülür.
Mol bebelik sorunu, 2 şekilde meydana gelebilir. Bunlar;
Tam Mol Gebelik: Bu sorun, döllenme esnasında, spermden 23 kromozom alınırken, yumurtadan herhangi bir kromozom alınmaması durumunda ortaya çıkan anormalliktir.
Kısmi Mol Gebelik: Bu sorun ise, yumurtadan 23 kromozom alınırken, döllenme için gerekli olan spermin 46 kromozom olmak üzere 2 sperm şeklinde alınmasıdır. Bu döllenme sonucu embriyo’da anormallikler görülmektedir.
Mol gebelik, döllenme meydana geldikten sonraki haftalarda fark edilmekle birlikte, her iki türde de düşük olarak sonuçlanmaktadır. Kimi zaman, kontrollerde ikiz oluşumu görülmekte olup, bunlardan biri fetüs, diğeri de mol gebelik sonucu oluşan kitledir.
Mol gebelik, döllenme meydana geldikten sonraki haftalarda fark edilmektedir.
Türkiye’de ve Dünya genelinde, 1000 kadından yalnızca 1’inde görülen bir sorundur. Mol gebelik, başlangıçta anne adayında, normal hamilelikte oluşan belirtileri göstermektedir. Ancak daha sonraki haftalarda, kişi de daha farklı semptomlar görülmektedir. Bunlar;
Türkiye’de ve Dünya genelinde, 1000 kadından yalnızca 1’inde görülen bir sorundur.
1000 kadından yalnızca 1’inde görülen mol gebeliğin bazı kişilerde görülme riski çok daha fazladır;
Üzüm gebeliği olarak bilinen ve düşükle sonlandırılan bu rahatsızlık, anne adayı için aşılması gereken zor bir durumdur. Bu nedenle, sağlıklı bir hamilelik süreci için, düzenli doktor kontrolleri ve sağlıklı beslenme adımlarına uyulması gerekmektedir. Kişide mol gebeliğin görülmesinin nedenleri şunlardır;
Beslenme düzenine özen göstermemek, mol gebelik riskini arttırmaktadır.
Yeniden görülebilen bir durum olduğu için, cerrahi müdahaleden sonra hasta sıkı bir kontrolden geçmektedir. Bu süreçte, yaklaşık 1 yıl boyunca hamile kalınması yasaktır. Gebeliğin önüne geçmek için, doğum kontrol hapı kullanılır. Bu süre sonunda, kan değerleri ve kontroller olumlu sonuçlanırsa, hastanın yeniden gebe kalmasına izin verilmektedir. Ancak her hastalığın riski olduğu gibi, bu durumunda yeniden hamilelikle görülme olasılığı bulunmaktadır.
Mol gebelik, ilk haftalarda normal hamilelikle görülen belirtileri göstermektedir. Ancak ilerleyen haftalarda, belirtiler farklılaşmakta ve kişinin hayatını olumsuz yönde etkilemektedir. Mol gebelik teşhisindeki adımlar aşağıdaki gibidir;
B-HCG hormon değeri 100.000 sınırının üzerindeyse, kesin tanı konabilir.
Bu hastalık durumunda, eğer kişi 40 yaş ve üzerindeyse, kendisinin izni istenerek, ameliyatla uterus alınmaktadır. Bunun nedeni, kanser oluşma riskini minimuma indirmektedir. Mol gebelik tedavisi şu şekildedir;
[su_accordion][su_spoiler title=”KAYNAKLAR” open=”no” style=”default” icon=”plus” anchor=”Kaynaklar” class=””]
Güncelleme :
* Yorumların Onaylanması İçin Türkçe Yazım Kurallarına Dikkat Edin!