26 Ağustos 1071’de yapılan ve Türklerin Anadolu’yu yurt edinmesini sağlayan savaş olarak bilinen Malazgirt Savaşı yalnızca Türk değil, dünya tarihinde de önemli bir yere sahiptir. Selçuklu Hükümdarı  Sultan Alparslan ve Doğu Roma İmparatoru Romen Diyojen’i karşı karşıya getiren Malazgirt Savaşı hakkındaki detayları aşağıdaki yazımızdan öğrenebilirsiniz.

Selçuklu Hükümdarı Sultan Alparslan Mısır’a doğru çıktığı seferden, Roma işgalini öğrenerek geri döndü ve ordusuyla birlikte Suriye’ye doğru harekete geçti. Yeterli vakti olmadığı için ordusunun Rey şehrinde olduğu yönünde yalan haberini yayarak Muş’a geçen Alpaslan, kazandığı zaman sayesinde Malazgirt Ovası’nın doğusunda hazırlıklarına başladı. Rey şehrini hedef alarak zaman kaybeden Romalılara Komutan Sav Tigin’le birlikte elçi gönderen Alparslan onlara barış teklif ederek karşı tarafın tavrını ölçmek istedi. Sonuç olarak her iki tarafın tehditlerini ve stratejilerini açıkça ortaya koyduğu savaşın başlamaması için hiçbir neden kalmamıştır.

Malazgirt Savaşının Gerçekleşmesi

Alparslan din alimlerine danışma suretiyle savaşın Cuma gününe denk gelen 26 Ağustos tarihinde yapılmasına karar verdi.

Türklerin ünlü savaş stratejisi olan Turan taktiği Alparslan tarafından başarıyla hayata geçirildi ve Roma ordusu kayıplarını vermeye başladı. Hilal şeklinde dizilen Türk askerleri Romalıları içlerine doğru çekerek ok yağmuruna tuttu. Savaşın başarısına tanık olan Peçenek ve Uz’lar iki saat sonra planlandığı üzere saf değiştirerek Türk ordusuna katıldılar, aynı anda Ermeni güçleriyse savaştan çekildiler.

Safları eksilen Roma ordusu için moral düşüklüğü büyük sorun olmaya başlamıştı. Frank, Gürcü Norman ve Slav güçleri savaş meydanını kaçarak terk ettiler. Roma ordusunun en büyük dayanağı olan Hassalar ve Seçkinler de savaşı yavaş yavaş terk etmeye başlayınca Diyojen yenilgiyi kabul ederek askerleriyle birlikte esir alındı.

Malazgirt Savaşının Sonuçları Nelerdir?

Aldığı ağır yenilgi ile kazanamama ihtimalini hiç düşünmemiş olduğunu açıkça dile getiren Romen Diyojen, Türkler tarafından nezaketle ağırlandı. İmparatorun daha fazla aşağılanmasının uygunsuz olacağını düşünen Sultan Alparslan hükümdarı ülkesine teslim etti. Ancak imparator bu yenilgi üzerine kendi ülkesinde hor görülerek katledilmiş, yerine geçen yeni imparator ise Malazgirt Savaşı ile Türklere Anadolu’nun tapusunun verildiğini kabul edecek bir anlaşma imzalamıştır. Sonraki 20 sene içinde oldukça yoğun Türk göçlerine maruz kalan Anadolu toprakları, günümüzdeki gibi Türklerin anayurdu unvanını aldı.