
Vücuttaki proteinlerin 1/3 ünü oluşturan kollajen özellikle bağlayıcı dokulardan olmak üzere birçok çeşitli hücrelerden solunumu yapılan bir tür proteindir. İnsan vücudunda en az 16 farklı çeşit kalacağım bulunurken bunların yüzde 80 – 90 kadarı tip 1, 2 ve 3’tür. Bulunduğu dokulara dayanıklılık veren kollajen aynı zamanda doku şeklini korur ve dokuya gerilme direnci sağlar. Mesela daha sıkı daha güçlü ve pürüzsüz bir cilt sahibi olmak aslında kollajen sayesindedir.
İnsan vücudu yaşın ilerlemesiyle birlikte daha az kollajen üretir. Bu durumda da ciltteki kırışıklıklar eklemlerde sertleşme ve kıkırdak problemleri ortaya çıkar. Özellikle kadınlarda menopoz döneminden sonra kolajen üretimini de ciddi bir düşüş gözlenir. 60 yaştan sonra ise kollajen üretiminin azalması kaçınılmaz bir durumdur.
Kollajen Doku Sağlıklı Beslenme ile Arttırılır Mı?
Dengeli ve sağlıklı beslenme sayesinde kollajen seviyesini arttırmak mümkün. Kollajen dokuyu arttırmak için aşağıdaki şekilde beslenmenizde yarar var.
Proteinler
Yumurta kollajen bakımından en zengin besinler arasında yer alır ve en önemli protein kaynağıdır. Kollajen üretimin desteklemek için özellikle protein içeriği bakımından zengin olan yumurta beyazını tercih etmek gerekir. Herhangi bir alerjiniz ya da rahatsızlığınız yoksa güne mutlaka yumurta ile başlamalısınız.
Kollajen denilince günümüze akla gelen diyar besin grupları ise et suları, kemikli etler ve sakatat grubudur. Ayrıca tükettiğimiz besinlerin pozisyonuna sıklığına ve sizinle de dikkat etmekte yarar vardır. Çünkü kırmızı et aynı zamanda kolesterol bakımından zengindir ve fazla kolesterol ise bir süre sonra kalp ve damar hastalıkları bakımından risk taşıyabilir.
Yine çok fazla katkı maddesi taşıyan hazır et tavuk suları ve bunlar ise sağlığı tehdit eder. Bu nedenle tavuk yolu et suyu yapmak için evde ateşlere uzun süre haşlayarak kullanacağınız ilikli çorbaları beslenme düzeninize eklemelisiniz.
Omega 3 bakımından zengin olan balıklar da aynı zamanda kollajen dostudur. Özellikle hamsi gibi hem kılçıkları hem dudakları yenilebilen balıklar önemli bir kollajen kaynağıdır. Balık tüketimini mutlaka Haftada 2 defa yapmalısınız.
Antioksidanlar
Antioksidan bakımından zengin olan balkabağı, havuç, pancar, domates, yaban mersini gibi besinleri mutlaka tüketmelisiniz. Kötü beslenme kirli hava sigara dumanı ve başka sebeplerden dolayı maruz kalınan serbest radikallere karşı antioksidanlar vücudu korur. Aynı zamanda bazı antioksidanlar kollajen yapımına destekler.
Antioksidan bakımından zengin olan mate ve yeşil çay bu konuda sizlerin en büyük destekçisi olacaktır. Eğer bir alerjiniz ya da rahatsızlığınız yoksa güne 1-2 fincan şekersiz yeşil çay ekleyebilirsiniz.
C Vitamini
C vitamini, en bilinen vitaminlerdendir, fakat vücut tarafından kendi kendine üretilmez. C vitamini almak için mutlaka narenciye meyveler, çilek, kivi, yeşilbiber, brokoli, koyu yeşil yapraklı sebzeleri bol bol tüketmek gerekir. Kollajen üretiminde önemli bir rol oynayan c vitamini, aynı zamanda cilt korumada da çok etkilidir.
Fakat günümüzde iyi tarım ürünleri ile karşılaşmak çok zor olduğu için beslenme ile almaya çalışılan vitaminler yetersiz gelebiliyor. Durum böyle olunca da özellikle mevsim geçişlerinde insan vücudu savunmasız kalıyor. Böyle durumlarda ise eczacınıza ya da doktorunuza danışarak takviye alabilirsiniz.
Hyalüronik Asit
Ciltteki kollajen seviyeleri için en önemli bileşen ise Hyalüronik asittir. Özellikle kök sebzeler, kuru fasulye ve soya gibi aminoasitlerin içerisinde bol miktarda Hyalüronik asit bulunmaktadır. Sağlıklı bir beslenme düzeni belirleyerek hyalüronik asit alımını artırabilir ve aynı zamanda kollajen seviyesini destekleyebilirsiniz. Tabii ki dışarıdan takviye almak da mümkün fakat bunu doktora başvurarak artmakta yarar var.
Aloe vera
Isilik ve güneş yağı gibi kızarıklıkların giderilmesi için sıklıkla kullanılan aloe vera jeli yine kollajen üretimini de destekler. Uzmanlar, aloe vera içeren cilt bakım ürünlerinin kullanılmasını önerirken, özellikle kırışıklıklarda önemli derecede azalma sağlayacağı belirtiliyor.
Ginseng
Geleneksel tıp alanında asırlardır kullanılan Ginsengin, 2012 yılında yapılan bir araştırma sonucunda kan dolaşımındaki kolajen miktarını arttırdığı ortaya çıkmıştır. Anti-enflamatuar ve anti-oksidatif özellikleri de taşıyan Ginseng, hücre yaşlanmasını durdurur.