
Kaygı Bozukluğu (Anksiyete) Nedir?
Anksiyete, bir diğer deyişle kaygı bozukluğudur. Ortalama beş insanda bir görülen bu rahatsızlık kişilerin yaşadıkları olayları olduğundan daha tehlikeli görmelerine sebep olur. Panik seviyelerinin yükseldiği zamanlarda her zaman kötü bir şey olacakmış hissine kapılırlar ve bu durumun hiçbir zaman bitmeyeceğini düşünürler. Kaygı bozukluğu (anksiyete) görünen kişiler dirençleri düşük, tedirgin ve hassas kişiliğe sahip olmaktadırlar.
Araştırmalar kaygı bozukluğu (anksiyete) yaşayan kişilerin sorunlarının çocukluk çağında çıktığını ortaya koymuştur. Hem çevresel faktörler hem de genetik aktarım, kaygı bozukluğu yaşanmasında etkilidir. Çevresel faktörlere bakacak olursak özellikle küçük yaşta yaşanan travmatik bir olay buna etkilidir. Travmatik olaylar korku mekanizmalarında hassasiyetin oluşmasına sebep olduğu için stres küçük ve akla gelmeyecek olaylarda dahi ortaya çıkar.
Anksiyete Belirtileri Nelerdir?
Anksiyete sahibi insanlar her şeyi en olumsuz yönleriyle düşünürler. Moralleri her zaman düşüktür. Panik halinde oldukları için kalp atışlarında hızlanma, ellerde terleme, yoğun baş ağrıları, nefes almakta zorluk ve titreme gibi fizyolojik sorunlarla karşılaşırlar. Bu sorunlar dengesiz olduğu için vücutta aşırı yorgunluğa sebep olur.
Anksiyete sahibi bireyler kendilerini her zaman huzursuz hissederler. Çünkü kötü bir şey olacağı hissi onları bırakmaz. Bu da daha gergin ve sinirli olmalarına sebep olur. Hiçbir şeyin yolunda gitmeyeceği düşüncesi cesaretlerini kırar ve korkuları çoğalır. Odaklanmada büyük zorluk çekerler ve kendilerini kaygılandıran düşüncelerden uzaklaşamazlar.
Anksiyete Çeşitleri Nelerdir?
Yaygın anksiyete bozukluğu
Endişe anksiyetesi olarak da bilinmektedir. Tek bir şey üzerine kaygı duymazlar. Birçok konu onları aynı anda endişelendirebilir ve yaşadıkları korku kısa süreli olmaz. Bütün günlerine yayılabilir. Tedavi görmezse kronik psikolojik hastalığa dönüşür.
Panik atak
Panik atak, kadınlarda erkeklere oranla daha çok görülür. Kriz 5 dakika ile 45 dakika arasında değişiklik gösterir. Kriz geldiği zaman öleceklerini düşünürler ve o sürede yalnız kalmak istemezler. İlaç tedavi uygulanarak kaygı seviyeleri düşürülür ve hayatlarına devam etmeleri sağlanır.
Sosyal anksiyete
Bu kişiler insanlardan uzak durmak isterler ve dışarı çıkmazlar. Çünkü insanların kendisiyle dalga geçeceği ve rezil olacağı korkusu yaşarlar. Hastalık ileri seviyede ise önemli işlerini halletmek için bile dışarı çıkmazlar. Sosyal anksiyetenin diğer karşılığı ise sosyal fobi olarak karşılık bulmaktadır.
Obsesif kompulsif
İnsanlara karşı aşırı şüpheci yaklaşırlar. Bütün eşyalar düzgün durmalıdır ve bozulmamalıdır. Kafalarının içinde her zaman kontrol edemedikleri düşünceler vardır. Düşünceler korku yaratır ve strese sebep olur. Hata yapma korkuları olduğu için karar verdikleri şeyi yapamazlar.
Özgül anksiyete
Bir duruma ya da bir eşyaya karşı korku duyulmasıdır. Korkusuna karşı aşırı tepki verir ve o ortamdan uzaklaşarak korkunun geçmesini sağlayabilir.
Posttravmatik stres bozuklukları
Yaşanılan bir olaydan dolayı yaşanan travma sonucu her zaman o olayı düşünmesi ve ona karşı korku duymasıdır. Örneğin trafik kazası. Her yola çıktığında geçmişte yaşadığı olayı bir daha yaşayacağını düşünür.
Madde kullanımı sonucu
Madde kullanan kişilerden bazılarında panik atak ve fobi oluşabilir. Madde kullanımı bırakıp tedavi gördüklerinden sonra bu korku ve panik atak daha sık yaşanmaya başlar.
Anksiyete Tedavileri Nelerdir?
Tedaviler ruhsal sağlığı düzeltme üzerinedir. Psikoterapi yöntemlerinden bilişsel davranış terapisi uygulanarak anksiyeteye sebep olan düşünceler sorgulanır ve farklı alışkanlıklar kazandırılır. İlk çıkış noktasına gidilerek hastalık tedavi edilir. Hastada iyileşme sağlanamazsa ilaç tedavileri başlar. İlaç tedavileri uygulanırken bir yandan terapilere de devam edilir. Bu aşamada doktora danışılarak herhangi bir sakıncası yoksa yoga aktivitesini gerçekleştirmek, stres yönetimi açısından olumlu bir adım olacaktır. Çünkü yoga özellikle kronik kaygı ve stres kaynaklarıyla başa çıkma ve iç huzurun sağlanması açısından çok yararlıdır.
HABERE YORUM KAT
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.