
Hipertansiyon Hakkında Bilinmesi Gerekenler
Kan basıncı ya da halk arasında çok yaygın olarak bilinen tansiyon, kalbin pompalama hareketi yaparak vücuda yollamış olduğu kanın damar çeperlerine uyguladığı basıncın ölçümüdür. Hipertansiyon durumu ise damar çeperindeki kanın meydana getirdiği basıncın sürekli olarak yüksek değerlerde seyretmesi halidir. Yüksek tansiyon çoğunlukla uzun süre herhangi bir belirti göstermeden vücutta ciddi hasarlar meydana getirebilir.
Tansiyon İçin Kimler Risk Grubu İçerisinde Yer Alır?
- Ailesinde yüksek tansiyon bulunan bireyler
- Kalp damar sorunları bulunan bireyler
- Diyabet hastalığı bulunanlar
- Hamile olanlar
- İleri yaştaki olan bireyler
- Aşırı kilo sorunu olanlar, özellikle obezite sınırı ve üzerinde olanlar
- Hareketsiz hayat tarzı olanlar
- Çok fazla miktarda alkol alanlar
- Yağı ve tuzu çok fazla olan işlenmiş gıdaları çok sık tüketenler
- Diyet içerisinde yetersiz mineral madde alanlar
- Tütün ürünleri kullananlar
- Uyku apnesi bulunanlar
- Böbrek rahatsızlığı bulunan bireyler
- Doğum kontrol hapları başta olmak üzere çeşitli ağrı kesicileri, steroid maddeleri, bazı zayıflama ilaçları ile psikiyatrik ilaçları alan bireyler
- Belli başlı bazı endokrinolojik rahatsızlığı bulunan bireyler (Tiroit, paratiroit rahatsızlığı haricinde böbrek üstü bezi ile hipofiz bezi hastalıkları )
Hipertansiyon durumunun vücut içerisinde hasar meydana getirebileceği esas risk grubu içerisinde bulunan organlar kalp, beyin, gözlerin haricinde böbrekler ile atardamarlardır. Bu risk grubu içerisinde yer alan organlar hipertansiyona karşılık olarak savunma ve durumu dengelemeye çalışmak adına çeşitli mekanizmaları devreye sokar fakat bu süreç içerisinde yüksek olan tansiyon tedavi olmayıp, yüksek seviyelerde kalmaya halen devam ederse eğer işte o zaman vücut içerisinde geri dönüşümü mümkün olmayan hasarlar meydana gelir. Bu dengeleme konusunda ortaya çıkan mekanizmalarının doğrudan organlar üzerindeki etkileri organ faaliyetleri henüz bozulmadan çeşitli testler yapılarak saptanabilir.
- Kalp yetersizliği: Hipertansiyon durumunda görülen yüksek basınç kalbin karşı koyacağı direnci artırdığı için kalbin iş yükünde artış meydana gelir. Büyük bir bölümü kastan meydana gelen kalp, ortaya çıkan iş yükünü karşılamak adına giderek kalınlaşır. Artış gösteren bu kas kitlesi ilk olarak kalbin gevşeme fonksiyonunda aksaklıklara yol açar. Eğer ki bu dönemde tedavi başlatılmazsa eğer zaman geçtikçe kalbin kasılma fonksiyonunda aksamalar meydana gelir. Bu durum da zamanla gevşeme fonksiyon bozulmaya bir de kasılma fonksiyonunda ki bozulma eklenir.
- Böbrek yetersizliği: Hipertansiyon rahatsızlığının damarları etkileyen ciddi bir rahatsızlık olduğu bilinmektedir. Bu rahatsızlık kalp ve beyinin yanı sıra böbrekleri de doğrudan hedef organ seçmektedir. Ortaya çıkan kan basıncı her ne kadar yüksekse eğer böbrek yetersizliğinin görülme riski o denli fazla olacaktır. Hipertansiyon durumu böbrek dokusunun hasarının hem nedeni olup hem de sonucu olmaktadır. Kronik böbrek rahatsızlığı sekonder yani birbirinden farklı nedenlere bağlı olarak ortaya çıktığı gibi ikinci hipertansiyonun da en sık görülme nedenidir.
- Görme bozuklukları: Hipertansiyon durumunda görülen yüksek kan basıncı gözün retina tabakasında yer alan damarlarda damar sertliği, kanama ya da ciddi boyutlara sahip hasarlara yol açtığı görülmektedir. Retina değişikliklerinin görülmesinin hipertansiyona bağlı küçük damar hasarının doğrudan değerlendirilmesinin en önemli yolu yüksek tansiyon kaynaklı çoğu hastada tanı ve takip açısından çok önemlidir. Bir başka önemi ise risk belirleyici olmasıdır.
- Kalp krizi: Hipertansiyon damar sertliği gelişiminin hızlanmasına sebep olmanın yanı sıra artan kas dokusu nedeniyle koroner dolaşımda farklılaşmaya sebep olur. Koroner damarlar uygulanan direnç artar. Bütün sebeplere bağlı olarak bu duruma sahip olan kişilerde kalbin dokularının beslenmesinde aksaklıklar meydana gelebilir. Kalp kasında zamanla ortaya çıkan kalınlaşma hastanın geçireceği herhangi bir kalp krizi durumunda krizin ilerleme hızının artmasına neden olacaktır.
Yüksek tansiyon hastalarının yapması gerekenler nelerdir?
- Doktor kontrollerine düzenli olarak gitmek ve doktorun tavsiyeleri dışına çıkmamaya özen göstermek.
- Ampirik tedavi yöntemlerine itibar etmemek.
- Evde tansiyon değerlerin ölçmek ve kayıt tutmak.
- Düzenli yaşam tarzını benimsemek
- Az yağlı ya da az tuzlu olan sağlıklı yiyecekler yemek.
- İdeal vücut kilosunu korumaya çalışmak.
- Fiziksel olarak hareketli bir yaşam tarzı benimsemek.
- Sigara ve alkolden uzak durmak.
- Stresi kaynaklarını ortadan kaldırmaya çalışmak
- Doktorun uygulamaya başladığı tedaviyi aksatmadan devam ettirmek ve kan basıncını düzenli takip etmek
HABERE YORUM KAT
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.