Papatyagiller familyasından olan ekinezya adını Latince “Echinacea Purpure” dan almıştır. Halk arasında samson kökü, erguvani, kirpi başı olarak ta tanınabilir. Güçlü bir bitki olduğundan uzun seneler aynı yerde yaşayabilir, ülkemizde birçok parkta ve bahçede görülebilir. Genelde çay olarak tüketilmektedir, ayrıca soğuk algınlığı için üretilen kapsül ve tabletleri bulunmaktadır.
Kuzey Amerika bölgesinde yaşayan Kızılderililer tarafından keşfedilmiştir. O zamanlarda yaraların iyileştirilmesi ve hastalıkların tedavisinde tamamen şifalı olduğu bilenen bitkiler kullanılmaktaydı. Kızılderililerde ekinezya bitkisi ile genelde enfeksiyonları tedavi etmişler ve yaraların üzerinde daha çabuk iyileşme sağlamak üzere kullanmışlardır. Aynı zamanda kan zehirlenmeleri, difteri, sıtma, frengi ve kızıl gibi hastalıkları tedavi etmek amaçlı eski zamanlardan beri uygulanmıştır. Tıp ve teknoloji ilerledikçe ekinezya hakkında detaylı bilgiler elde etmek için uzmanlar birçok araştırma yapmıştır.
Ekinezya Nedir?
Gövde kısmı kalınca, otsu, şifaları olduğu bilinen, uzun yapraklı ve tüylü bir bitki olan ekinezyanın pembe, mor, eflatun renkte çiçekleri bulunmaktadır. Yaprakları uzun yassı bir mızrağa, çiçekleri ise yuvarlak bir diske benzetilebilir. Genel görünüm olarak papatyaya benzemektedir.
Aktarlarda ve baharatçılarda çok kolay bir şekilde bulunur, hatta bazı kişiler kendi bahçelerinde ekinezya yetiştirmekte ve bunları çay yapımında kullanmaktadırlar.
Ekinezya Çayı Nedir?
Ekinezyanın Zararlar Nelerdir?
Ekinezyanın bilinen en büyük yan etkilerinden biri bazı kişilerde alerjilere neden olmasıdır. Bu tarz bitkilerin çaylarına karşı herhangi bir alerjiniz var ise ekinezyanında sizde alerji yapma ihtimali muhtemeldir. Ayrıca bağışıklık sistemiyle alakalı olan bir hastalığa sahip olanlar, hamileler ve bebeklerine süt veren kadınlar kesinlikle doktor tavsiye olmadan kullanmamalıdır. Bu tarz bitkiler tedavi amaçlı değil doktor tavsiyesi ile destekleyici tedavi yöntemi olarak kullanılabilir.
