Balon balığı Güneydoğu Asya’nın sıcak denizlerinde yaşamını sürdüren bir balık türü olarak bilinir. Balon balığının gözlerine çok fazla ışık vurduğunda bir tür kimyasal güneş gözlüğü taktığı nitelendirilir. Bilimsel adının “Lagocephalus Sceleratu” olduğu bilinen balon balığının tahminler doğrultusunda 1989 senesinde açılan Süveyş Kanalı üzerinden Akdeniz’e ve Ege’ye göç ettiği söylenir.
Yaygın olarak Avustralya’da, Japonya’da, Hint Okyanusu’nda, Doğu Afrika’da, Kızıl Deniz gibi coğrafyalarda rastlanan balon balığının uzunluğu ise 2.5 santimetre olarak bilinmektedir. Balon balığının gözlerinde fotokromik mercekler olarak tabir edilen merceklere benzeyen bir özellik bulunur. Bu merceklerin renklerinin ise ışıkla doğru orantılı bir şekilde açılıp, koyulaştığı bilinir.
Balon balıkları fazla ışıkla karşılaşmaları sonucunda, gözlerinde bulunan korneanın kenarlarında yer alan ve kromatofor adı verilen boya hücreleriyle, sarı renkli bir pigment yapmaya başlar. Bu boya bir süre sonra gözlerinin üstüne yayılarak, bir filtre rolü üstlenir. Bu sayede balon balıkları gelen ışıkları azaltıp daha net bir görüş sağlar.
Karanlık sulara giren balon balıklarında ise boyalar kaybolarak, gözler en fazla ışık alabileceği bir yapıya dönüşür. Denizlerde yaşamını sürdüren balon balığının savunma mekanizmalarının da çok güçlü olduğu bilinir. Düşmanlarıyla karşılaşmadığı müddetçe sıradan bir balık davranışı sergileyen balon balığı, düşmanların ortaya çıkmasıyla vücudunun etrafında iri şekilde dikenler oluşturma özelliğine sahiptir.
Balon balığının sırtları koyu renklidir ve sırtlarının üstünde siyah ya da koyu yeşil renkte noktalar yer alır. Karın kısımları beyaz renkte olan balon balığının, yanlarında ise iki adet gümüş şerit yer alır. Balon balığı, ismini de yanlarında yer alan şeritlerden dolayı almıştır.
Balon Balığı’nın Öldürücü Zehri
İskenderun’dan başlayara İzmir Körfezine kadar uzanan sahillerde sayılarında gün geçtikçe artış yaşanan balon balığı, bilinçsiz bir şekilde tüketilmesi durumunda öldürücü seviyede zehirlenmelere sebep olur.
Zamanla sayıları artan balon balığı sayesinde diğer balık türlerinin de tehdit altında olduğu bilinmektedir. Halk arasında kurbağa veya kirpi balığı olarak da nitelendirilen balon balığı, kendini tehlikede hissetmesi halinde balon şeklinde şişerek, vücut büyüklüğünün bir kaç katı halini alır.
Üreme dönemlerinde ortalama olarak 10 ila 20 bin yumurta bırakabilen balon balıklarının etleri zehirli olduğu bilinmektedir. Tetraodontidae familyasına ait olan balon balığının ağırlığın ise en çok 7 kilograma kadar çıkabilir. Zehirli olduğundan dolayı yenilemeyen balon balığı, Japonya gibi ülkelerde bazı işlemlere tabi tutularak yemek haline dönüştürülür.
Balon balığında bulunan zehrin ise 300 dereceye kadar ısıtılması halinde dahi bozulmadığı bilinirken, balon balıklarındaki bu zehirler, tatsız, kokusuz ve renksiz bir haldedir. Düşmanlara karşı şişerek kendini savunan balon balığının, şişmeden sonraki oksijen ihtiyacı 5 katına kadar ulaşır. Balon balığının normal hale dönebilmesi içinse ortalama olarak 5 ila 6 saat süreye ihtiyacı bulunur.
