
İştah yediğimiz yemeği yaşamsal bir ihtiyaçtan çıkarıp bir keyif haline getirmek için en önemli özelliğimizdir. Ancak irademizin dışına çıkan kontrolsüz iştah, beraberinde aşırı kilonun başında yer aldığı farklı sağlık sorunlarına davetiye çıkarabilir. Bu nedenle yeme krizleri nasıl önlenir konusu hakkında daha fazla bilgi almak için aşağıda yer alan yazımıza göz atmanız gerekmektedir.
Diyet Yaparken Açlığı Bastırmak
Ani ve yoğun bir şekilde gelen yemek yeme isteği, kilo vermeye çalışan ve bu amaçla diyet yapan kişilerin karşılaştığı en büyük sorunlardan biridir. Diyet içerisinde fiziksel aktivite haricinde uyulması gereken pek çok farklı kural bulunmakta ve iştah kontrolü bunların en önemlilerinden biri haline gelmektedir.
Kolay kilo vermek isteyenlerin en büyük engellerinden biri olan bu açlık krizleri halinde kişi genelde sağlıklı ve metabolizmayı hızlandıran yiyecekler yerine yanlış besinleri tercih eder ve olması gereken sınırın çok üstünde kaloriler alır. Ani alınan bu kaloriler metabolizmada yavaşlamaya yol açarken vücudun yağ yakma kapasitesi düşer.
Yemek Yemeden Açlığı Bastırmak Mümkün mü?
Yemek yemekten kaçınmak diyetlerde sık yapılan hatalar arasında yer almaktadır. Ancak yemekten kaçmakla değil, kendimizi daha doğru bir beslenme programıyla ani hormonal değişimlere en uygun şekilde hazırlamak, açlık krizlerini önlemenin temel kuralıdır. Sanılanın aksine yemekten vazgeçmek vücudun savunma ve depo mekanizmasını çalıştırarak açlık krizlerini tetiklemekte, bu nedenle pek çok diyette öncelikli olarak sık ve az beslenmenin önemi vurgulanmaktadır.
Açlık Krizlerini Bastırmanın Yolları
Bahsedilen durum karşısında yeme krizleri nasıl önlenir diye soranlar pek de az değildir, ancak iyi haber bazı gıdaların uzun süreli tokluk sağlayarak bizlere büyük yardımı dokunabilmesidir.
Sıvı Tüketimini Artırmak
Diyet boyunca sıvı tüketimini artırmanın pek çok faydasını göreceğimizi biliyoruz. Ancak vücut içindeki nem dengesini sağlamak, toksik maddelerin düzenli şekilde uzaklaştırılmasına ve krize yol açacak değişimlerin ortadan kalkmasına yardımcı olmaktadır.
Güne çay, limonlu ve salatalıklı ılık su gibi sağlıklı alternatiflerle başlayabilirsiniz. Gün içinde minimum 6 bardak su içmek gerektiği ve meşrubatların, özellikle şekerli içeceklerin suyun yerini doldurmadığı unutulmamalıdır.
Lifli Besinler Tüketmek
Lifli besinlerin metabolik dengede sahip olduğu rol gereği sindirim ve dolaşım sorunlarına çözüm olarak beslennme programımızda mutlaka yer alması gerektiğini biliyoruz. Ancak bağırsak çalışmasını hızlandıran yiyecekler arasında da gördüğümüz bu lifli gıdalara ne yazık ki birçoğumuz diyet içerisinde gereken yeri vermiyoruz.
Tahıl, yeşil sebze ve kuru yemiş tüketerek hem ara öğün kavramını bir alışkanlık haline getirebilir, hem de bu malzemelerden lezzetli smoothieler yaparak sağlıklı şekilde kilo verebilirsiniz.
Düzenli Egzersiz Yapmak
Egzersiz yapmak kişileri daha iyi bir beslenme programına sahip olmaya özen göstermesi için motive etmektedir. Aynı zamanda egzersiz programına uymaksa sürekli artış gösteren iştahın hormonal nedenlerini ortadan kaldırarak denge içerisinde olmanızı sağlayacaktır.
Egzersiz yaparken salgılanan endorfin hormonu iştahın stres ve huzursuzluk gibi kaygı temelli durumlar karşısında kontrol altında kalmasını sağlar.
Tüm bu nedenler düşünüldüğünde yemek yemeden açlığı bastırmak için egzersiz yapmanın oldukça sağlıklı olduğu bilgisine varılabilir. Gün içinde yalnızca yarım saat spor yapmak dahi genel açısından büyük farklar yaratacaktır.
Gün İçinde Beş Öğün Tüketmek
Diyet yapmadan kilo vermek için dikkat edilmesi gereken temel kural hepimizin bildiği ancak göz ardı edilen ”sık ve az yeme” kuralıdır.
Gün içinde ara öğünlerle birlikte 5 ila 6 öğün tüketilmesi ve porsiyonların küçültülmesi, ani gelen açlık hissini önlemek için önem bir ipucudur.
Doğru Karbonhidrat Tüketimi
Diyet boyunca kişilerin yaptığı en büyük hatalardan biri de karbonhidrat kaynaklarını tamamen kesmek ve neticesinde vücudun enerjisiz kalmasına yol açmaktır. Enerji kaynaklarından mahrum kalan vücut için ani savunma atakları yani açlık krizleri oldukça rutin bir duruma dönüşür. Oysaki asıl önemli olan karbonhidratlardan uzak durmak değil, rafine karbonhidratları diyetten çıkarmaktır.
Glisemik indeksi düşük olan yani kan şekeri seviyesini olumsuz etkilemeyecek besinleri tüketmek uzun süreli tokluk hissi yaratarak yeme krizlerini önleme yolları arasında yer alır.
Patates, tam tahıllı ürünler ve kuru baklagiller doğru pişirildiğinde iyi birer karbonhidrat kaynağıdır.
Omega 3 Tüketmek
Metabolizmayı hızlandıran, bağışıklık sistemini destekleyerek enfeksiyonları önleyen omega 3 yağ asitleri, serotonin hormonunun salgılanmasına yardımcı olarak yemek yeme isteğinin kontrol altında tutulmasına da yardımcı olmaktadır.
Omega 3 tüketimini artırmak için;
- Haftada en az 2 öğün balık tüketmek
- Beslenme programına zeytinyağı, lahana ve brokoliyi eklemek
- Kapsül formundaki destekleyici ürünlerden yardım almak
gereklidir.